L'Occitane Purifying Rice Toner

Bloga yazmayalı aylar olmuş, nerdeyse ben bile bitti mi acaba derken dayanamadım yazıyorum yine.Bu zamanda çoook fazla şey oldu.O kadar çok iniş çıkıştan sinüs grafiğine döndü hayatım.İlginç bir yaz oldu 2010.Neyse bu süre içinde yeni aldığım ürünlerden bahsetmeye devam...
Aslında tonik olarak Dr. Murad Clarifying toner kullanıyordum ki postu da burada.Ama sevgili toniğim bitince ben de yeni bir şey denemek istedim.Ve kararım L'Occitane Kırmızı Pirinç tonik oldu. Daha önce makeupalley'de yorumlarını görmüştüm ve iyi matlaştırdığı için denemeye değer dedim.(makeupalley yorumları için buraya)Benim cildim çok hassas ve karma üstelik de civilce sorunlarıyla boğuşuyorum.Bu yüzden de her ürün beklentilerimi karşılayamayabiliyor.Ama bu tonik gerçekten cildimi matlaştırdı.Özellikle makyaj altı için çok güzel.Ayrıca cildimdeki yağlanma sabah kalktığımda (şu sıcak havalarda tuz biber oldu) çok fazlaydı ama bu tonik süper bi şekilde onu da halletti.Kesinlikle başarılı bi ürün, tavsiye ediyorum.Son olarak sitedeki açıklaması da şöyle:

Kırmızı Pirinç Tonik - Purifying Rice Toner

Bu iki evreli taptaze tonik mükemmel bir matlık sağlar! Karma ve yağlı ciltlere önerilen bu tonik ilk evrede arındırır, ikinci evrede ise matlaştırır ve cildi tazeler. Mükemmel bir şekilde temiz hale getirir. Tolerans dermatolojik olarak test edilmiştir.


It's been ages since my last post and even i lost hope to continue sometimes.But here i am again.Well my life had so many ups and downs so that it was like a sine function graph.Anyways, i will keep writing...

Actually i was using Dr. Murad Clarifying toner which i made a post here but it's finished now i wanted to try a new one.And i chose L'Occitane Purifying Rice Toner.I've seen the reviews on makeupalley and i thought it was worth a shot for its matte finish.(makeupalley reviews are here)My skin is sensitive, combo and acne prone so not every product can fullfill my needs but this one could:) It mattified my skin really well and i think it's a good base for makeup.I usually have very oily, shiny skin in the mornings(special thanx to those uber hot summer air) and this toner is my cure for that now. Definitely a succes and great product.Highly recommended!Lastly here is what it says on the website:

Purifying Rice Toner

This fresh bi-phase toner giving a perfect matte finish! Recommended for combination and oily skin, the first phase of this toner purifies and the second phase mattifies, leaving skin fresh and perfectly clear. Tolerance dermatologically tested.

Fosforlu Cevriye


Ankaralılar bilir bu oyun uzun zamandır kapalı gişe oynuyor.Bilet bulmak çok zor çünkü zaten genelde devlet kurumları veya özel şirketler toplu alım yapıyor.Ben Türkan Şoray-Temel Gürsu ikilisinin oynadığı filme bayılan biri olduğum için, bunu da izlemek artık takıntı olmuştu bende.Konuların farklı olduğunu biliyordum.Çünkü oyundaki Fosforlu Cevriye bir hayat kadını (ama bu tabirin hakkını veren bi kadın) ama filmde Türkan Şoray zengin bir kız ama babasının intikamını almaya çalışırken Tanju Gürsu'ya (doğal olarak)aşık oluyor.Tiyatrodaki Fosforlu Cevriye de imkansız birine, idam mahkumu bir koministe aşık oluyor(off Uğur Çavuşoğlu aşkım da yeniden depreşti ki hiç sormayın).Hikaye de zaten burda can yakmaya başlıyor."Bana siz dedi" diyerek asık olduğu adamı kurtarmaya çalışıyor.Fosforlu Cevriye ona şık olan tüm erkeklere, etrafındaki kalablığa rağmen çok yalnız ve herkesin bir yıldızı olduğuna inanacak kadar da saf yürekli.Söylediği şarkılarda öyle bir hüzün var ki artık oyunun sonunda tutamadım göz yaşlarımı.Oyun boyunca pek çok kez ağlamaya yaklaşıyorsunuz ama öyle bir kurgu var ki tam o anda çok komik şeyler oluyor, coşkulu danslar, şarkılar giriyor araya.Oyuncular, müzikler her şey harika ama ben en çok dönen sahneyi beğendim.Pek çok mekan olduğu için sahnede dönen bir orta sahne var.Oyunun baş rol oyuncusu olan Feray Darıcı mart ayında sanırım bir ses problemi yaşadığı için oyun sezonu erken kapatmıştı ama biz 16 mayıstaki özel gösterime yer bulabildik.Sanırım önümüzdeki tiyatro sezonunda devam edecekler.Oyunun tanıtım videosu ve daha çok fotoğraf için buraya tıklayabilirsiniz.

Times Makes Two

Bu kadar güzel olabilir mi bir şarkı...Sözlerini mi yoksa müziğini mi daha çok seviyorum bilemiyorum.Dinlerken insanın içini burkuyor ama off çok güzel yaaa...





Time makes two love,
Makes them more than friends.

Time makes true love,

More than just pretend.


Makes you count the nights,

and the moments we're apart.

Time will heal your troubles,

when you got the blues.

Heal the burnin' heartache,

but your right back in the groove.

But time will take it's toll on you,

if you don't play it smart...


Because time it makes to,

it takes two to heal a broken heart.


[Solo]


Time makes two love,

Feel eachother's pain.

and I'm so proud of you love.

So proud to be your man.


Time makes two.

Oh, time makes two.

Time makes two.

Yah know, time makes two, it takes two

to heal a broken heart.


Time makes two, it takes two,

to heal a broken heart.


It makes you more than friends.


Time makes two, time makes two.

Makes you feel eachothers pain.


Time makes two, it takes two,

to heal a broken heart.


Makes you more than friends.


Time makes two, it takes two,

to heal a broken heart.


Time makes two,

Time makes two,

Times makes two...


Time makes two,

Time makes two... [Fadeout]

Siyah Beyaz


"Fırtınalı bir hayat yaşamış ama 70 yaşına gelmesine karşın hala durulmamış, ideallerine bağlı bir ressam, kalp krizi geçirdikten sonra işini bırakan, sümüklü böcek besleyip sakin bir yaşam sürmeye çalışan bir avukat, mesleğini yapmaktan sıkılmış, üstüne bir de karısı tarafından terkedilmiş bir doktor, hayata karşı tek başına direnen, yalnızlığı bir yaşam tarzı haline getirmiş bir iş kadını... Bu insanlar Ankara' da 25 yıldır açık olan Siyah Beyaz adlı barın müdavimleri ve bu bar bir anlamda onların sığınabilecekleri son liman. Barın sahibiyse kimseye taviz vermeyen, sinirli, alıngan ama dünya tatlısı bir insan olan Faruk.

Siyah Beyaz, yaşlanmanın farkına varmak, dostluk, duyarlılık ve hayatın küçük ayrıntıları üzerine bir film."

Filmin konusunu böyle anlatmışlar bence de eksiği yok fazlsı var.Dün kardeşimle gittik bu filme ve salon bomboştu.Sadece 7 kişiydik.Halbuki dün cumartesi diye evgilisini alan kendini dışarı vurmuştu.Tabii onları görünce insanın siniri bozulmuyor değil.(Sevgili uzakta ben burda tek başıma üfff) Neyse filme gelince keşke daha uzun olsaydı dedim.Yönetmenliğini de Ankara Sinema Derneği Başkanı Ahmet Boyacıoğlu yapmış.Ayrıca ilk kez Ankara'da çekilen bi film izledim ve sanki Ankara'nın o biraz durgun hali filme de geçmiş gibiydi.Sürekli bi olay olsun, millet uçsun kaçsın istiyorsanız bu film olmaz bak yakında Iron Man 2 geliyor ona gidin.Ama gerçek insanların anlatıldığı, samimi bir drama istiyorsanız, budur!Film bittiğinde o bara gidip o insanları orda bulmayı, hatta onlarla sohbet etmeyi istiyorsunuz.Bence bu filmi güzel yapan şey de buydu zaten.

Milka Chocolate Dessert

Yok böyle bir lezzet.Geçenlerde sınav öncesi merak edip almıştım.O kadar güzeldi ki bitirmeye kıyamadım.Arasındaki köpük olduğu söylenen o yumuşacık çikolatanın tadı muhteşem.Benim gözümde milkanın kendini aştığı noktadır.Magnum fondanların bazen biraz ağır gelen tadı bunda yok.Dilin üstünde eriyen mutluluk diyim daha ne olsun. Diyette olanlara da ayıp oldu biraz ama artık kusura bakmasınlar.Bence 1-2 günde bir bundan bi kare diyeti falan bozmaz tam tersine diyetteyim diye bu güzellikten mahrum kalmıyorum diye şevk verir yaaaaa.Hemen ahkam kesmezsem olmaz:)

Sevil'den Evlilik Öncesi...


10 Nisan - 2 Mayıs Tarihlerinde Evlilik Başvuru Formlarınızla Gelin Vera Wang Parfümlerinde %30 indirim kazanın! Düğünü yaklaşanlara duyrulur....

Selita Ebanks & The Celebrity Apprentice






Selita Ebanks Victoria's secret şovlerında en beğendiğim mankenlerden biridir.Bence çok doğal bir güzelliği var.The Celebrity Apprentice ise tüm sezonlarını kaçırmadan takip ettiğim bir program.Burda ünlüler yarışıyor ve her hafta toplanan para kazanan takımın proje liderinin temsilcisi olduğu vakfa bağışlanıyor. Dedikleri gibi "America is all about charities".Selita Ebanks son sezondaki ünlülerden biri.İlk haftanın görevi bir restoranda yemek yaparak en çok parayı toplamaktı.Ve aralarında Sharon Osborne ve Cindy Lauper'ın da bulunduğu onca kadın arasında sadece Selita yemek yapabiliyordu.7 erkek kardeşi olduğunu ve sürekli annesine yardım ettiğini anlattı.Son bölümde de Selita proje lideri oldu ve onun takımı kazandı.Anne ve bebek ölümlerini azaltmak için kurulacak olan bir hastaneye gitti kazanılan para.Tabii Selita sadece güzellikten ibaret olmadığını da cümle aleme kanıtlmış oldu.

Selita Ebanks is one of my favourite Victoria's Secret models.I think she has a graceful, natural beauty. The Celebrity Apprentice is agreat tv show, i don't miss an episode. Celebrities compete in teams to complete the challanges and the collected money is donated to the charity of the winning team's project manager.Well as they say "America is all about charities".Selita Ebanks is one of the celebrities this season.The first challange was running a diner and making the most.And to my surprise, of all women including Cindy Lauper and Sharon Osborne only Selita could cook.She told that she had 7 brothers and she was her mom's right hand.In the last episode she was the project manager and her team won.The money was donated to a hospital specialised in preventing mother and baby deaths.Of course Selita showed that she doesn't only have the beauty but also the brains.Go girl!


Related Posts with Thumbnails

Bana Ulaşmak İçin...

...mail adresim:
sparklypages@gmail.com

Sohbet Kutusu:))

Blog Listem

İzleyiciler

Gelip Görüp Fethedenler

Site Meter